Yüksek, Düşük Tansiyon

Tansiyon, kanın damarlara uyguladığı basınca verilen addır. Tansiyon, kalp atışları ile pompalanan kanın damarlara verdiği basınç sonucu oluşur. Normal tansiyon seviyeleri, sağlıklı bir dolaşım sistemi için önemlidir. Ancak, tansiyon değerleri zaman zaman değişebilir ve yüksek ya da düşük olabilir. Yüksek tansiyon (hipertansiyon) ve düşük tansiyon (hipotansiyon) sağlık açısından risk oluşturan durumlardır.

Yüksek Tansiyon (Hipertansiyon)

Yüksek tansiyon, kan basıncının normal değerlerin üstünde seyretmesidir. Genellikle belirgin bir belirti göstermez, bu nedenle "sessiz katil" olarak da adlandırılır. Ancak, uzun süreli yüksek tansiyon, kalp hastalıkları, inme, böbrek problemleri ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.

Belirtiler: Baş ağrısı, baş dönmesi, çarpıntı, burun kanaması ve görme problemleri gibi belirtiler yüksek tansiyonu işaret edebilir. Ancak, çoğu zaman belirtiler belirsiz veya hafif olabilir.

Riskler: Yüksek tansiyonunun ana risk faktörleri arasında düzensiz ve dengesiz beslenme, yetersiz fiziksel aktivite, obezite, stres, sigara içmek, alkol tüketimi, ailesel yatkınlık ve yaş gibi faktörler yer alır.

Yapılması Gerekenler: Yüksek tansiyonun kontrol altına alınması için sağlıklı yaşam alışkanlıkları edinmek önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak, dengeli ve düzenli beslenmek, tuz tüketimini azaltmak, alkol ve sigara kullanımından kaçınmak, stresten uzak durmak, kilo kontrolü sağlamak ve düzenli olarak tansiyon ölçümleri yaptırmak yüksek tansiyonun önlenmesinde ve tedavisinde etkili yöntemlerdir. Ayrıca, doktorunuzun reçete ettiği ilaçları düzenli olarak kullanmak da önemlidir.

Düşük Tansiyon (Hipotansiyon)

Düşük tansiyon, kan basıncının normal değerlerin altında olması durumudur. Düşük tansiyon, genellikle anlık olarak görülebilir ve çoğu zaman ciddi bir soruna yol açmaz. Ancak, şiddetli düşük tansiyon durumları, bayılma, baş dönmesi ve baş ağrısına neden olabilir.

Belirtiler: Düşük tansiyonun belirtileri arasında baş dönmesi, sersemlik, halsizlik, bulanık görme, soğuk terleme ve bayılma hissi yer alabilir.

Riskler: Düşük tansiyonun ana nedenleri arasında dehidrasyon, aşırı terleme, aşırı kan kaybı, kalp sorunları ve bazı ilaçların yan etkileri yer alır.

Yapılması Gerekenler: Düşük tansiyon genellikle ciddi bir soruna yol açmasa da, şiddetli belirtiler varsa ve düzenli olarak tekrar ediyorsa mutlaka bir doktora danışılmalıdır. Düşük tansiyonun altında yatan temel neden belirlenerek uygun tedavi yöntemleri uygulanabilir. Düzenli beslenme, yeterli sıvı tüketimi ve ayağa kalkarken ani hareketlerden kaçınmak da düşük tansiyonun önlenmesinde yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, tansiyonun normal seviyelerde olması sağlıklı bir dolaşım sistemi için önemlidir. Yüksek tansiyonun uzun süreli etkilerinden korunmak için sağlıklı yaşam alışkanlıklarının edinilmesi gereklidir. Düşük tansiyon ise genellikle ciddi bir soruna yol açmasa da, şiddetli belirtiler varsa doktora danışılmalı ve altında yatan nedenlerin belirlenmesi önemlidir.